Uzaktan duyulan davul sesleri iyice yaklaşmıştı artık. Sahure küçük pencerede eğreti duran patiska perdeyi araladı. Çocuksu bir sevinçle el çırptı.
- -Geliyorlar Zeynep! Aaa! Hem de ciple gelirler mari! Ayy Zeynep ne kaa güzel…
Zeynep al kıvrak örtülü başını öne eğdi. Kınalı ellerini dertop düğümlemişti kucağında. Zeynep’in iki küçük erkek kardeşi girdi odaya. Kapının yakınında duran çam oyması sandığı yüklendiler. Birdenbire sustu her şey. Kısa ama keskin bir sessizlik herkesi yaraladı. En çok Zeynep’i.
***
Kapı hızlı hızlı vurulduğunda eteklerindeki mine çiçeklerini savurarak koştu. Yine Fikret’i kızdıracaktı biliyordu. Kapıyı açar açmaz boynuna atladı, iki yanağından öptü.
- -Hadi hadi yürüyesin zaten geciktik!
- -Bana kızmayasın a Fikretciğim, gece uykum kaçtı sabaha kadar döndüm durdum.