Bir hikâye yaz. Benim hikâyemi… Kimsenin beni unutmasına izin verme. Yeşili sevdiğimi yaz. Ay yüzlü çocukların saçlarını okşadığımda ne kadar hüzünlendiğimden bahset. Karanlıktan ürkme sebebimin ölüm korkusu olduğunu, kalben çektiğim acılar kâfi geldiği için acı biber yemediğimi, ara sıra kendi kendime konuştuğumu da yaz. Hasret kalınmış bir vatanın, uzaklarda yetim kalmış çocuklarını anlat benimle birlikte. Anlat beni. Çünkü anlamıyor insanlar ve inan ki mecburum anlaşılmaya…
Her gecemi Arabat köylüleriyle birlikte Karadeniz’de boğuluyormuşum gibi; her günümü kara bir vagonda, kız kardeşimin nefessiz bedeniyle yan yana çâresizce oturuyormuşum gibi geçirdiğimi anlat. Musa Mahmut’un vatanı için kandil olduğu günden beri, burnumdan kesif bir yanık kokusunun gitmediğini; o kokunun ömrümden ömür eksilttiğini unutma!
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]