0,00 TRY

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Sübhaneke’den Ettehiyatü’ye Yetimliğin Gerçek Anlamı

Kardeşim Rahmet Safa’nın, henüz iki-üç yaşlarındayken, dubleks ve fakat son derece kullanışsız evimizin salonunda kâbus görüp beşiğinden fırladığı gecenin bir yarısında; ayak sesleriyle en korkunç ve güçlü heyulaları, karabasanları, üç harflileri, altı kolluları, yedi başlıları, tek gözlüleri ve dahi iki yüzlüleri ürküten adımlarıyla merdivenden inişini hatırlıyorum. Salonun kapısıyla son basamakların kesişim noktasında sakinlik vermeye çalışırken önem verdiğini de ifâde eden ses tonuyla:

“N’oldu oğlum?” Bu soru istemeden soruldu elbette ama zaten kardeşimin bu soruya cevap verecek durumu da yok. Soluğunu toparlayıp bir türlü anlatamıyor ki komşumuz İzzet Amca’nın kapısının önündeki ufacık çalılıklardan bir oyuncak markası olan “kaplan”ın bizim eve doğru sinsi bir kedi gibi yaklaştığını ve kendisinin elini yüzünü yaladığını. Haliyle babam soruyor, babam cevap veriyor:

“Korkuttular mı?” Birader bu soruya kafa sallamanın en kestirme yol olduğunu anladıktan sonra babam şefkatli bir sesle ekliyor:

“Hadi oğlum! O zaman Sübhaneke’yi okuyup yat.” Sevgili biraderimin cevabı aile içinde efsâne olacak bir biçimde, ağlayan bir taraftan da için için hıçkıran sesle, yankılandı kirli duvarlarda:

“Süpaneke de bi’ işe yaramıyooo!..” Bu lafa kahkahalarımızla katıldık biz de. Babam ise bir taraftan gülüyor öbür taraftan Nasrettin Hoca misali, durmuyor ve yapıştırıyordu cevabı:

“Tamam, o zaman yarın Ettehiyatü’yü öğreneceksin…” O gece güldük, sabah kalktık güldük, ertesi gün güldük, yıllarca güldük bu repliklere ama şöyle söyleyeyim ki babamın son sözlerinin anlamını ancak yıllar sonra çözebildim… Aslında pekâlâ yıllarca göremediğim “ders” hayatın karşımıza koyduğu her yeni engelde yılmadan mücadele edilmesi gerektiğiydi. Baba onu bu gecede sokuşturuvermişti bilinçaltımıza. O gece anladık galiba hayat boyu her şeyin yolunda gitmeyeceğini ve zorluklar karşısında gösterdiğimiz çabanın yetmediğinde her zaman daha fazlası gerekeceğini.

***

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz