Bilardo Kazım ve eşi, Facebook’tan arta kalan zamanlarını hoş bir şekilde geçirmek için beş sığır satın almışlardı. Birkaç yıl sonra da sığırlarının sayısı yirmiyi geçmişti. Bu sığırlar belediyelerden çaldıkları paralarla plazalar yapmışlar, o plazaların içinde uyumaya başlamışlardı. Hatta kısa zamanda sığırlıklarını unutup neredeyse Bilardo Kazım’ı ve eşini kapının önüne koyacak hâle gelmişlerdi.
Sosyetenin bir bölümü evlerine bir parça neşe katmak amacıyla tıpkı Bilardo Kazım ve eşi gibi sığır satın almışlar, bu vesileyle de sığırların bilinmeyen birçok özelliğini öğrenme fırsatını elde etmişlerdi.
Benzer şekilde, yıllar önce önemli bir sinemacı olan Atboyun Muammer’e de yamalı bir sığır hediye edilmişti. Sığırın para sayma makinasına ilgisi olduğunu fark eden Atboyun, ona, bazı hünerler öğretmişti. Atboyun böylece on iki yıl içinde yüzlerce sığırdan meydana getirdiği bir kadro ile aşk, para ve ihtiras dolu filmler çevirdi. Bir filmde ise Atboyun, acemi bir sığırın önüne rızasıyla yatmış, para sayma makinalarından kuleler yapmıştı.
Sığır meraklısı tipler toplumun birçok yerinde bulunurlar. Aralarında “Sığır ve Kalkınma” adı altında dernek kuranlar bile vardır. Nişantaşı semtinde yaşayan bir kuyumcu, hayır işlerinin menfaati için sığır yetiştirmekte ve satmaktadır. Çukurambarlı bir müteahhit ise yetiştirdiği sığırları satmak yerine onları bürokratlara hediye etmektedir.
Sığır konusu bilimsel araştırmalara da konu olmuştur. Örneğin Trafik Naci isimli balet hayatının yalnızlık ve ıstırabını, kendini sığır yetiştirmeye adamak sûretiyle hafifletmiştir icabında. Hatta okuduğu biyoloji kitapları sayesinde sığırların özellikleri hakkında bir de kitap yazmıştır.
Remzi Motorin adlı bir sığır meraklısı, torununa alacağı bir sığır için besici ile yaptığı pazarlığın tartışmaya dönüşmesi sonunda, bizzat sığır yetiştirmeye karar vermiştir. Yetiştirdiği elliden fazla sığırın arasında bulunan bir simental, kapısını kendi kendine açmayı, sonra diğer sığırların da kapılarını açarak onları dışarı çıkarmayı öğrenmiştir. Daha sonra bu tip sığır hep birlikte Beyoğlu ve Taksim civarında dolaşmıştır.
Bir sığırın ömrü ortalama yirmi-yirmi beş yıldır. Bunların beslenmesi zor değildir. Ayakkabı kutularına doldurulan milyon dolarlarla bu iş kolaylıkla hâlledilebilir.
Bürokrat olarak atanan sığırlar, sanıldığı gibi bundan üzüntü duymazlar. Bilâkis paraya ve güvenliğe kavuştuklarını hissederler. Aralarında insan taklidi yapanlar bile vardır.
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]