Saat sabahın beşi… Göğsümde palazlanır
– akşamın son ateşi, sabahın ilk ışığı…
Huysuz bir küheylandır şarkılar, alazlanır,
vurulur koşağına eğrisince, düzünce;
bir başına, sahipsiz bırakır mı aşığı,
şahlanır yerden göğe düğümünü çözünce.
Ağır tütün kokusu çöreklenir avcuna,
yolcu değilim, lâkin sırtım yola dayanmış.
Başlar elbet birazdan çarşı pazar curcuna,