Efendim, sığır dediğimizde geviş getiren memelilerden bir hayvancağız hemen aklımıza gelir değil mi? Etinden, sütünden, derisinden faydalanırız. Evcil olduğu için her eve lâzımdır da… Fakat genel isimleri sığır olmakla birlikte özel isimleri de vardır: Dişisine “inek”, erkek yavrusuna “buzağı”, dişi yavrusuna “düve”, bir yaşına basmış buzağıya “dana”, burularak kısırlaştırılmış erkeğine “öküz”, burulmuş danaya “tosun”, iki buçuk yaşını geçmiş erkeğine ise “boğa” denilmektedir.
Genellikle erkek sığırlar dişi sığırlardan daha iri ve ağırdırlar. Boyları iki metreye, kiloları da bin kilograma kadar ulaşır. Sığırlar ot yiyerek beslenirler ve sindirimleri sırasında da geviş getirirler.
Sığır besleyen ağabeylerimizin amaçları et ve süt elde etmek olduğundan, cinslerinin geliştirilip ıslâh edilmesine de katkı sunmaktadırlar. Uzun yıllardır bu çalışmalar sürmektedir, bundan dolayı da yeni yeni cinsleri ortaya çıkmaktadır.
Memleketimizde eti için beslenen sığırlara “kasaplık” adı verilmektedir. Özenle beslenen bu sığırlar oldukça iri ve ağır olmaktadırlar. Semirmeye elverişli sığırların iskelet yapıları hafif, bacakları kısa, göğüsleri geniş, derileri ince olmaktadır.
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]