-Ben-
Senin için erittim yüreğimi,
sert kayalarda çiçek azmazdı çünkü.
Mermer yalayan böceklere üflerken
gamsızlığımı gam ederdim.
Düşlemek düşünmekten ne yücedir, derdim.
Aklın boşluğuna vardım, hissin hiçliğine erdim.
Senin için kemirdiler beynimi,
her çiçeğin bir adı vardı çünkü.
Ben, çağrılan Yusuf gibi şanslıydım.
Sen, düşmeyen yağmur gibi hoyrat.
Senin için erittim yüreğimi,
sert kayalarda çiçek açmazdı çünkü.
-O-
Senin için dirilttim yüreğini.