Bak dostum, sıkıldım yalanlarından, sus… Toplum içinde sayıklamandan sıkıldım, kendi içinde horlamandan ve şehrin içinde, şehrin ortasında üstelik… Bak dostum, insanlara bir garson kararlılığında yaklaşmandan sıkıldım, sus… Bir garsonun yaklaşırken her seferinde yüzünde beliren o teatral tebessüm ve o trajik soru sende de aynı şekilde, o soru etrafında dönüp durmandan sıkıldım; “Bir şey ister misiniz?”
-“Sus” dedim.
Seçtiğim manzaralarla derin kopuyor lâkin sen kanamıyorsun. Kan… Sur’da şehit olan babasını tanımayacak çocuk ve Midyat’ta annesinin karnında, annesiyle beraberken, şimdi cennette annesiyle olan çocuk… Onları duydun değil mi? Duydun, duydun değil mi? Duydun… Şimdi git “Acun” seyret zibidi! Sus…
Allah, anne ve aşk adına; sus sen, sus…
Seni tanımakla ilgili kararlarım değişti; seni tanıtmakla ilgili kararlarım var. Sert olacağız. Yudum soracağız. Buğday konuşacağız. Binaları nereye yaptığını söyleyeceksin… Ne? “Ben yapmadım” mı? Sus… Neticede sattın, nerede sattın, kime sattın, kaça sattın, neticede sattın; hepsini söyleyeceksin. Sen Ali Ağaoğlu’nun ortanca ortağı mısın? Sen Ali Ağaoğlu’nu nerden tanıyorsun? Aranızda kaç yaş var? Sus…
Bu tercih hakkını kim verdi sana, bu tercih, bu hak?
Ellerin nerde? Neden sen köşedesin, o havlu da ne, neden ringde olan sen değilsin, Muhammed Ali nerede? Bak dostum, sen “şampiyon” değilsin, kendine yüklediğin anlamlardan sıkıldım. Ciddîyim. Sus… Sana kelebekler ve arılar da eşlik ederdi “şampiyon” olsan; sokaklar ve şarkılar, düşler ve gerçekler, yoksul çocuklar eşlik ederdi, can çekişen çocuklar, ölümü bekleyen çocuklar eşlik ederdi… Akıp giden sığırlar değil; bu arada, ellerin nerde? Sus… Çocuklar bağırıyor bize, “Bitir şu alçağın işini”. Çünkü pataklayacağımız sensin!
Yoksullar, çocuklar ve ettikleri duâlar aşkına; sus sen, sus…
Saçlarına ne oldu? Saçlarına bak şunun Ragıp ağabey, üstelik kısa paçalı dar pantolon giymiş, saç demişken durun bir dakika! Sen Egemen Bağış’ı nereden tanıyorsun? Egemen Bağış, bildiğimiz Egemen Bağış mı, başka bir Egemen Bağış mı? Ragıp ağabey; bu Egemen Bağış’ı da tanıyormuş… Cevap ver nerden tanıyorsun? Buraya ne ile geldin? Ellerin nerde? Bak dostum, ciddîyim… Sus.
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
