Çocukken çikolata yemeyi çok severdim. Ama öyle ufak ufak değil tek seferde ağız dolusu ısırarak yemeyi severdim. Her defasında o koca ısırığın ardından dişlerimde büyük bir sızı hissederdim. Canım öylesine yanardı ki gözlerimden koca koca damlalar dökülürdü. O an ne ağzımdaki parçayı yutabilirdim ne de gözyaşlarıma hakim olabilirdim. Ne tuhaftır ki her defasında da babama yakalanırdım. Sanki bu sızı babama kadar ulaşırdı. Acının yerini bu sefer de korku alırdı. Çünkü yine duymaktan çok korktuğum o cümle gelecekti:
– Bütün dişlerin çürüyüp dökülecek.
Dişsiz kalmak çocukluğumun en büyük korkusuydu. Eğer bir gün dişsiz kalırsam kuşların getirdiği o güzel çikolataları nasıl yiyebilirdim ki?
Kuşlar… Çocukluğumun en büyük merak konusuydu kuşlar. Bana mutluluk getirirlerdi. Bazı akşamlar babam seslenirdi:
– Oğluum! Mutfağa koş, bak kuşlar sana ne getirmiş.
Hayatımın en uzun koşusunu yaşardım. Mutfak sanki o an evin en uzak yerine taşınmıştı ve ben oraya asla ulaşamayacaktım. Kuşlar… Bir türlü göremiyordum onları. Sâdece babama gösteriyorlardı kendilerini. Galiba işbirliği hâlindeydiler. İyi de benden niye kaçıyorlardı ki? Madem beni mutlu etmek istiyorlardı. Neden mutluluğumu görmek için beklemiyorlardı? Yoksa, görüyorlar mıydı? Sonrasında yine kocaman bir ısırık ve yine o sızı. O zamanlarda öğrenmiştim çok sevdiğimiz şeylerin canımızı acıtabileceğini. Ve hâlâ canımı en çok en sevdiklerim acıtır.
Çocukluğumdan kalan diğer bir hatıra da sabahları kapının siz uyuyun der gibi sessizce kapanışı ve ardından usulca esen baba kokusudur. Bence bu dünyada babalara özel bir koku var. Bize güven veren, içimizi ısıtan ve hiçbir yerden satın alamayacağımız. Kapı her ne kadar “uyu” dese de ben koşup ardı sıra bakardım. Çoğu zaman da onu göremezdim. Boyum pencereye yetişmezdi. Üzerine çıkacak bir şeyler buluncaya kadar da çoktan gitmiş olurdu. İşte o zamanlarda büyümeyi çok isterdim.
Kardesim gözlerim dolu dolu okudum bir çırpıda.Rahmetli dayımın sana seslenişini canlandırdım gözümün önünde.Senin cikolatayi alışını, ısırışını , dişlerinde ki sızıyı içimde derinden hissettim.Edebi hayatının kilometre taşlarını başarı ile tirmanacağına eminim ve daha şimdiden göğsüm kabardı çok gurur duydum.Dayıma en çok benzeyenim , kardeşim , sevgili kuzenim yolun bahtın açık olsun.Yazının devamını derginden okuyacağım inşallah. Kal sağlıcakla.