Katedralin merdivenlerini uhrevî bir sâkinlikle çıkıyordu. Bu sıcak havada kendisi gibi yüzlerce insanla aynı eylemi gerçekleştiriyor olsa da, içinde onlarla aynı hissiyatın tesirinde olduğuna dair bir endişe taşımıyordu. Çünkü hiç kimse bu haftalık olağan ziyaretlere âyinsel bir anlam yüklemiyordu, hatta gâyet seküler bir eylem olarak da nitelendirebilirlerdi. İçerisiyle dışarısını dikenli bir tel gibi kesin olarak birbirinden ayıran 10 santim kalınlığındaki camın tam ortasında bulunan otomatik döner kapıdan geçerken tayy-ı mekân yaptığını kendisinden başka kimse düşünmezdi herhâlde. Tapınaktaki isyankârların/inkârcıların her gün binlerce inananı ağırlayan katedralin ne ifâde ettiğini bilen nâdir azınlığa mensup olmalarını, hayatın tuhaf bir cilvesi olarak yorumladı. Sonra bir kez daha düşündü; gerçekten inkâr mı ediyordu? Hayır, kendisi de kültürel olarak bir inanandı çünkü, başka bir eylem metodu geliştirmeye takati yoktu. “En azından bağlılıklarımı bildirmek ve büyük bir zümrenin mensubu olmanın verdiği hazzı tatmak, fenâ bulmak için burada değilim” diyerek teselli vermeye çalıştı kendine. Bunun için özgürlük başta olmak üzere insanın egosuna hitap eden bütün albenili camekânların önünden hızlı adımlarla geçerek kendince protest bir tavır sergileme kararı aldı. “Ben buraya birileriyle buluşmaya geldim, sâdece bir şeyler içip, biraz sohbet ettikten sonra kendi dünyama geri döneceğim” diyerek mâkul bir mazerette buldu kendine. 7-8 kişiyle birlikte evrenler arasındaki geçişi temin eden şeffaf otomatik kapıdan geçtiğinde, duâlar mırıldanan insanların uğultusu karşıladı. Alışık olduğu bir temastı; çarpmıyor, belki de böylesi katedrallerde hayat bulan bir varlık onu kucaklayarak içine çekiyordu. Uyumlanma modu insiyakî olarak devreye girdi. Aynı anda yüzüne serin hava da çarptı. “Mevsimine göre sıcak ya da soğuk hava, müşevviki ya da ayartıcısı bu mekânların” diye düşündü. Tıpkı “câmimiz ya da salonumuz klimalıdır” yazıları gibi.
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
