0,00 TRY

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Karaca Ana

O gün 150 yılı aşkındır ayakta kalmayı başarmış cumbalı evimizin çok güzel bir misafiri vardı. Annesi “emişmesine” müsaade etmediği için sütünden mahrum kalan küçük buzağı evimizin alt katındaki müştemilatta ağırlanacaktı. Hepimiz çılgınlar gibi mutluyduk. Alnında beyaz bir yıldızı olan buzağı cılız bacaklarıyla henüz ayakta durmakta zorlanıyordu. İşte bu arkadaşın bir süreliğine yeni ailesi biz olacaktık. Bir süreliğine diyorum çünkü annem buzağının annesiyle ilgilenmek durumundaydı. Buzağı doğduğunda annesi epey bir “ağız” vermiş onu şekerle birlikte yemiş, mahalleliye de dağıtmıştık. Bize bu kadar bonkör olan annesi maalesef bebeğine karşı cimri çıkmıştı. Onu sütünden mahrum bırakmıştı. Belki psikolojisi bozulmuştu bilmiyorum, ancak yavrusuna süt vermiyor, yanına geldiğinde kendinden uzaklaştırıyordu. Bu loğusa psikolojisi de olabilirdi başka bir şey de. Evet, bu yüzden yeni misafirimizi biz besleyecektik. Bunun için ilk aşamada acilen bir biberon edinilmeliydi. Hemen biz çocuklar âdeta uçarak bakkalımıza gittik. Bakkal evimize yüz metre var ya da yoktu ve biz Bolt’un yüz metre rekorunu o gün egale etmiş olabiliriz. Bakkalımız öyle bugünkü marketler gibi değildi. Bakkal Süleyman Amca’nın bize verdiği küçük deftere her türlü malzemeyi yazdırabiliyorduk. Hatta parasız kaldığında borç para bile alabiliyordu mahalleli, akşama iade edilmek üzere. Bugünkü gibi bırakın cep telefonunu evlerde bile telefon olmadığı için telefon görüşmelerini mahalleli buradan yapıyordu. Ancak öyle hemen görüşemezdiniz.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz