0,00 TRY

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

KARA KÜTÜPHANE -Kitap Okumanın Şifreleri-

Türk insanının şifreleri çözmeye, şifreciliğe inanılmaz bir merakı var. Çok da uzak olmayan bir geçmişte, akıl çelen bir Ömer abimiz vardı meselâ. Kitap geldi önce, “Kur’an-ı Kerim Şifresi”!!! Kur’an-ı Kerim’i okuyup, mesajını çok iyi anladığımız için, bütün bir millet olarak kutsal kitapta şifreler aramaya başladık. Falım sakızlarından çıkan falların ebcet hesabını alıp, gaipten haber almaya umar hâle geldik. Yeryüzünde olagelen depremlere Zilzal sûresi sebebiyle gerçekleşmiş muamelesi yapılırken, sessiz sedâsız bir şekilde ortadan kalktı şifreciler. Anladığım kadarıyla bütün şifreleri çözdükleri için şu anda ilmî ve dinî anlamda geldiğimiz noktadayız.

Akıllarınızı çelebilecek karmakarışık saçlarım olmadığı için başlık sizi etkilemeyebilir. Yine de zihnimin ve onu kaplayan saçtan mahrûm kalmış derimin ışıltısını olabildiğince size yansıtmaya çalışacağım. “Yahu yine neler oluyor” diye sormayın. Derginin adına yakışır bir şekilde bu köşede de bir türlü ayar tutturamıyorum. Bu ay size kitap okumanın şifrelerini verirken, kurguyu kendi üzerimden yaparak anlatmak istediğim asıl konuyu size yansıtacak ve bir aydınlanma yaşamanızı sağlayacağım. Yazı bittikten sonra, yine de bir aydınlanma gerçekleşmediyse, 100’lük ampulden başka bir seçenek öneremiyorum.

Sekiz yaşında okuma hevesiyle yanıp tutuşan bir çocukken, babamın eve getirdiği bir koli dolusu kitabı gördüğümde, hepsini okuyabileceğim sevinciyle ne yapacağımı şaşırmıştım. Kültür Bakanlığı Yayınları’ndan gelmişti koli. İçerisinde tarihî çizgi romanlar, “Kahraman Ozan Hugo” isimli bir seri ve dünya klasiklerinin Kültür Bakanlığı tarafından basılmış eserleri vardı. Sonra, sonrası daha da fena oldu. Ortaokuldayken, evin çok yakınındaki bir kırtasiyeden, gıdım gıdım harçlıklarımla yirmi kitaplık bir seri tamamlamıştım. Tamamladığım serideki kitaplar mucizeviydi. Çünkü beş altı sayfa okuduktan sonra, bir seçim anı geliyor ve seçiminize göre hikâyenin ilerleyişini değiştirebiliyordunuz. Bu şekilde, seçimlerinize göre şekillenen aynı kitap içerisinde farklı pek çok hikâye okuma imkânınız vardı. Günlerdir düşünmeme ve aramama rağmen, serinin de kitapların da adını bulamadım. (Bilen, hatırlayan varsa bana da hatırlatırsa çok müteşekkir olacağım.) O zamanlar akranlarım arasında meşhur olan, yazarı anonim “Bir Çalgıcının Seyahati” kitabıyla bir maceram var ki, neredeyse soluk almadan okuyuşumu unutmadığım gibi, beni yemeğe çağıran ve kitap okuduğum için gelmediğimi anladığında “yemeğimin soğuması” gibi küresel bir tehditle beni uyaran annemin sesi hâlen aynı netlikle kulaklarımda çınlamakta.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz