0,00 TRY

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Homo Metafizikus: İnancın, Dilin ve Sanatın Şafağı

Ekosistemin maddî çarkları, milyonlarca yıl hiç aralıksız işledi… Ta ki yepyeni bir canlının hayal dünyası, ona yepyeni bir boyut kazandırana kadar. Bu canlı, maddî ve fizikî olanın ötesinde bambaşka bir dünya yarattı: “İnanç, Dil ve Sanat” ile beslenen fizik ötesi bir dünya… Mevcut uygarlığımızın kökleri, Homo Metafizikus’un yarattığı bu üç mucize üzerine kuruludur.

Nosce te İpsum: “Kendini bil”

Kendini bil… Bu ifâde, antik çağın çok ünlü felsefi bir mottosuydu. Işığın, müziğin ve sanatın tanrısı Apollon adına kurulan büyük kehanet merkezlerinde “Kendini bil” sözü yazılıydı. Zira antik filozoflar, her şeyin, insanın kendini tanımasıyla başladığını anlamıştı… Homo Metafizikus’un öyküsü de, onun kendini tanımasıyla başladı. Bu tanıma, yaklaşık 2.5 milyon yıllık nörolojik bir evrimin sonucudur. Metafizikus’un nasıl doğduğunu anlayabilmek için, onun atalarına ve nörolojik evrime kısaca bakmalıyız.

[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz