Perestroyka üç etapta gerçekleşti. Süreç tamamlandığında da SSCB tarihin sayfalarına hapsedildi. Şimdi de sadece tarih kitaplarında anılıyor. O günlerde yaşananları deneyimleyenler bile arada bir hatırlıyor bir zamanlar Dünya’nın kuzeyinde devasa büyüklükte bir ülkenin yaşadığı dönüşümü.
Sahi kocaman toprakları olan bir devletin dağılmasına tanıklık edip de algılayamadığınız oldu mu sizin hiç?
1989-1990 öğretim yılında, yani Perestroyka’nın üçüncü etabında, Puşkin Enstitüsü’nün dersliklerinde, gelenekselden farklı olarak, ilk kez kapitalist ülkelerden, yarı kapitalist ülkelerden gelen öğrenciler de vardı. Bu öğrenciler Moskova’ya, Moskova da bu öğrencilere yabancıydı. “Demir Perde” ülkesinin demir kapıları kendilerine ilk ve son kez aralanan bu öğrencilerin kaygıları, SSCB’nin yaşamsal kaygılarından farklıydı: İçine düştükleri siyasi, ekonomik, kültürel enkazın neden olduğu bunalımı algılamaktan uzaktılar, hem de çok. SSCB yıkılıyor diye aklını kaçıranları fark edemediler örneğin, intihar edenleri de. Tek hedefleri vardı: Rusça konuşmayı öğrenmek.
