Akıl, bir isim değil, eylemdir. Var olmasından ziyade aktive edilmesi gereken bir cevherdir. Akıl; beşeri, insan mertebesine yükselten, onu irade ve vicdanla tamamlayan ruh bileşenidir.
İnsanın müteal bir güce inanma ya da o gücü reddetme, karşılaştığı bir problemi çözebilme ya da problem karşısında aciz kalma, hayata eleştirel bir bakış yöneltebilme yeteneği, perçeminin döküldüğü (varsa saçları) ön beyinde yer alır. Mutlak Kudret; kim evren, tabiat ve insan kitabını kendisinin gözbebeğiyle değil de şeytanın gözbebeğiyle okursa o kişiyi günahkâr perçeminden sürükleyeceğini söylemektedir. O hâlde diyebiliriz ki, hakikate kalbinin ayaklarıyla değil, beyninin ayaklarıyla yürümektir akıl.