Benim dedemin soyadı Koçak; kahraman, yürekli, cesur demek… Karabağ’dan göçmüşler Amasya’ya, babası orada doğmuş, anasının ismi ise Şirin Banu. ‘’Şirin’’, ‘’tatlı’’ yerine kullanılır Azerbaycan’da, hatta tatlıya ‘’Şirniyyat’’ derler. ‘’Banu’’ ise Dede Korkut destanına atfen konulan bir isimdir. Azerbaycan halkı Dede Korkut destanını ezbere bilir, henüz ilkokulda öğretilir, Banu’lar, Sırma’lar, Burla’lar…
Dedeme anlattıklarına göre; dağları yeşil, suları soğuk, havası temiz, toprağı değerliymiş Karabağ’ın. Mecbur kalmışlar vatanlarından göçmeye! Dört kol gelmişler Anadolu’ya; bir kol Muş’a, bir kol Sivas’a, bir kol Erzincan’a ve bir kolda Amasya’ya yerleşmiş.
Çocukken bu anlatılara aklım ermezdi, ne zamanki dünyada benimle aynı dili konuşan, aynı tarihi paylaşan, aynı efsâneninparçası olan, ama âzâd olmayan Türklerin varlığını öğrendim, o vakit mâziye döndüm ve dedemin göç hikâyesinin aslında bir Turan gerçeği olduğunu gördüm. Bu gizem beni içine çekmeye başladı, yapraklar doksanları gösteriyordu. Radyodan gelen bir ses; “Karabağ’da zulüm var” diyordu. Bu Karabağ hangisiydi, dedemin yurdu olan Karabağ mıydı?
O dönem medya yeni özelleşmişti, kanal sayısı fazla olmamasına rağmen kuralsızlık sâyesinde TV kanalları son derece özgür yayınlar yapıyorlardı. Bu yayınların birinde İstanbul ve Ankara’da kendisine “Ülkücü” diyen gençler; “Ya Karabağ, ya ölüm”diye bağırıyorlardı. Evet, artık anlamıştım bu benim baba yurdum (Azerbaycan Türkçesinde “baba” bizim dilimizdeki “dede”ye karşılık gelmektedir)Karabağ’dı. Peki dedemi yüz yıl önce göçe zorlayan, şimdi ise bu gençleri nümâyiş yapmaya iten sebep neydi, Karabağ neresiydi, Karabağ’da Türkler için neden zulüm vardı?
Azerbaycan tarihi için anıtsal bir yere sahip olan Karabağ gerçeği Kafkas Albanya(dağlık toprak) devletine(M.Ö 4 yy – M.S 8 yy ) kadar dayanmaktadır. Bu devlet ağırlıklı Türk nüfusu barındırmakla birlikte tüm Kafkas halklarını tek çatı altında toplamayı başarmıştı, Karabağ bu devletin sınırları içinde kalıyordu. (Albanyadevletinin içinde 26 farklı etnik dil konuşuluyordu, buna rağmen 52 harften oluşan ortak bir alfabeyi de geliştirmeyi başarmışlardı.)Albanya devletinin yıkılması ile birlikte Karabağ’ın yönetimi Türk hanlıklarına geçti.
(Yukarıdaki fotoğraf Tural Huseyn’in 3-4 Nisan Savaşları sırasında yapılan gösterilerde çektiği bir karedir. Bu fotoğraf karesi Azerbaycan’da o tarihte en fazla paylaşılan resim oldu.)
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]