Postacı hem geliyor hem de bir şeyler getiriyor. Bu sefer de postadan “Cemil Gökçe’ye Mektuplar”1 kitabı çıktı. Kitabın kapağında Ali Fuat Başgil, Münir Nurettin, Y. Ziya Ortaç, Safiye Ayla, Cemal Kutay, Mesut Cemil ve Refik Halit Karay gibi edebiyat ve sanat dünyamızın değerli isimlerini görünce büyük bir merakla kitabın sayfaları arasında hızlıca gidip geldim.
Nerdeyse bir asırlık bir ömre sahip olan Cemil Gökçe’nin (1911-2004) emekli PTT müdürü olduğunu öğrenince Refik Halit Karay’la çokça mektuplaşmalarının sırrını çözer gibi oldum. Ee, ne de olsa Refik Halit de Mütâreke döneminin Posta Telgraf Umum Müdürü’ydü. Fakat kitabı okudukça Cemil Gökçe’nin bütün alâmetifarikasının sâdece PTT Şube Müdürü olmaktan ibaret olmadığını, onun aynı zamanda edebiyat, müzik, hüsn-i hat sanatı gibi sanat dalları ile ilgilenen nevi şahsına münhasır bir devlet memuru olduğuna da şahit oldum. Hatta şimdiye kadar bu özelliklere sahip bir devlet memuruyla tanışamadığım için de kendi kendime biraz hayıflandım diyebilirim.
Cemil Gökçe’ye gönderilen mektuplardan oluşan bu kitapta Refik Halit’in çeşitli tarihlerde gönderdiği 26 mektup var. Bunlardan 29 Ağustos 1960 tarihli mektuba bir göz atalım:
“Vefakâr Dostum Cemil Bey Oğlum;