“Şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının
Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın.”
A.İlhan
Şadırvanlarından suların ahenkle döküldüğü, tarhlarından şebnemli kokuların işveyle süzüldüğü bir Halep gecesinde, sâzendeler, yerlerini çoktan almıştı. Ağaçların alt dallarına asılmış bezirli kandiller, her yere serpiştirilen kocaman fânuslardaki kâfuri mumlar, gölgeleri ışıkla oynaş ederken; göz alıcı cübbeleri içinde, bahçeye giren hatırlı konuklar da yarım ay şeklinde sıralanmış şiltelere ikişer üçer yerleşti, selâm faslıyla başlayan sohbetler, daima olduğu gibi, ortaya atılan ufak bir dedikoduyla hemencecik şenleniverdi.