Türk mûsıkîsinin kronolojik çetelesini tutarken Osmanlı mûsıkî hayatının baş tâcı olmuş kadın bestekârlarını, musıkîşinaslarını anmadan geçemeyiz. Genel olarak bilinen ve kabul gören kanaatin aksine bu dönemde Osmanlı kadını hem sosyal hayatta, hem de kültür hayatında üretken ve etkilidir. Sâdece çok bilinen sosyolojik nedenlerden dolayı kendini rahat ifâde etmede sıkıntılar yaşamaktadır. Oysa Türk mûsıkî hayatı ve tarihi; bir Âdile Sultan’ı, bir Afife Tanyeri’yi, bir Ayşe Sultan’ı, muhteşem eserlerin sahibesi Dilhayat Kalfa’yı nasıl görmezden gelebilir?
Abdülmecit sarayının meşhur piyano hocası Dürr-i Nigâr Kalfa, Esma Sultan, Faize Engin, Fatma Sultan, Fehime Sultan, İhsan Raif Hanım, Tarabsaz Kalfa, Ulviye Sultan gibi dev kadın mûsıkîşinaslar olmadan Türk mûsıkî tarihi yazılabilir ya da anlatılabilir mi?
Tanzimat Fermanı’nın imzalanmasından genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çok partili demokratik yapıya geçme çalışmalarının netice verdiği 1945’lere kadar olan döneme, Türk mûsıkî hayatının “romantik dönem”i ismi verilir.
İşte bu önemli dönemin göze çarpan Türk mûsıkîşinasları arasında şu isimleri sayabiliriz: Ali Rıfat Çağatay, Ahmet Irsoy, Lemi Atlı, Suphi Ezgi, Rauf Yekta, Rakım Erkutlu, Abdülkadir Töre, Hüseyin Sadettin Arel, Şerif Muhittin Targan, Refik Fersan, “Türk musıkîsinin kaynağı ve pınarı” olarak adlandırılan muhteşem iki gönül insanı Sadettin Kaynak ve Selahattin Pınar Beyler, pek tabiî ki Beyatlı’nın “Aziz İstanbul”una bir başka boyutta ölümsüzlük kazandıran usta Münir Nurettin Selçuk, Tanburî Mesut Cemil…
[vc_cta h2=”Yazının devamı Ayarsız dergisinde” style=”3d” add_button=”right” btn_title=”Abonelik Formu” btn_style=”3d” btn_shape=”square” btn_color=”danger” btn_link=”url:http%3A%2F%2Fayarsiz.net%2Fabonelik-formu%2F|||”]Ayarsız dergisini kitapçılardan edinebilir veya Abonelik formunu doldurarak adresinize getirtebilirsiniz.[/vc_cta]
